23 ay hapis cezasına rağmen 17 yıl tutuklu kalan İngiliz mahkum intihar etti

Bir İngiliz mahkumun 17 yıl süren tutukluluğunun ardından intihar etmesi, “insanlık dışı” ve “savunulamaz” olarak eleştirildi. Kıdemli adli tabip Tom Osborne, Scott Rider adlı mahkumun 2022 yılında HMP Woodhill hapishanesinde intihar ettiğini ve serbest bırakılma umudunu tamamen kaybettiğini belirtti. Rider, 2005’te ağır bedensel zarar verme suçundan 23 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak bu, süresiz kamu koruma cezasıydı ve bitiş tarihi yoktu.

Adli tabip Osborne, cezanın insanlık dışı olduğunu ve Adalet Bakanlığı’nın tüm kamu koruma cezalarının gözden geçirilmesi için harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Rider’ın intiharının, tartışmalı kamu koruma cezalarının birçok mahkumun yaşamını nasıl olumsuz etkilediğini gösterdiği belirtiliyor. Osborne, Rider’ın serbest bırakılma umudunu kaybettiğini ve hapiste sonsuz bir cezaya maruz kalmış gibi hissettiğini ifade etti.

Rider’ın Hayatını Kaybetmesine Yol Açan Faktörler

Rider, ölümünden günler önce bir hapishane çalışanına, serbest bırakılacağına dair umudunu kaybettiğini söyledi. Rider’ın kız kardeşi Michelle Mahon, erkek kardeşinin işlediği suçlar nedeniyle cezalandırılmayı hak ettiğini kabul etti, ancak “23 ay hapis cezası alıp 17 yıl boyunca tutuklu kalmayı nasıl haklı gösterebilirler?” dedi. Adli tabip Osborne, Adalet Bakanlığı’na gönderdiği raporda, IPP cezalarının savunulamaz olduğunu ve tüm IPP mahkumlarının durumlarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Süresiz Hapis Cezasının Etkileri

IPP cezası çeken mahkumlar arasında intihar ve kendine zarar verme oranları oldukça yüksek. Kampanyacılar, bu tür cezaları “arka kapıdan ölüm cezası” olarak adlandırıyor. Verilere göre, IPP mahkumları arasında kendi kendine zarar vererek ölenlerin sayısı 90’ı buldu. Bu rakamlar, IPP cezalarının ciddi ruhsal sağlık sorunlarına ve umutsuzluğa neden olduğunu gösteriyor.

Adalet Bakanlığı’nın Tutumu

Adalet Bakanlığı, mevcut IPP mahkumlarının durumlarının gözden geçirilmesine direniyor. Bakanlık, cezaların geriye dönük olarak kaldırılmasının kamu güvenliği açısından risk oluşturduğunu ve bu nedenle şartlı tahliye kurulunun kararıyla serbest bırakılan mahkumların denetimsiz olarak hapishaneden ayrılabileceğini savunuyor. Bununla birlikte, pek çok uzmana ve aktiviste göre, bu tür cezalar insanlık dışı ve savunulamaz olarak kabul ediliyor ve reform çağrıları giderek artıyor.