Hull’daki cenaze evi soruşturmasında 35 cesedin kimliği belli oldu

Dedektifler, polis soruşturmasının merkezinde yer alan Hull’daki cenaze müdürlüğünde bulunan 35 cesedin tamamının kimliklerini belirlediklerine inanıyor.

46 yaşındaki erkek ve 23 yaşındaki kadın da sahte temsil yoluyla dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanarak dolandırıcılık şüphesiyle tutuklandı. Hukuka uygun ve düzgün bir cenaze töreninin engellenmesi şüphesiyle tutuklanan iki kişi kefaletle serbest bırakıldı.

Humberside Polisi, sevdiklerinin naaşlarından endişe duyan insanlardan 1.500’den fazla çağrı geldiğini bildirmişti.

Cuma günü öğleden sonra Hessle Road binasının dışında düzenlenen ve “35” rakamına çiçek hediyelerinin ve mumların bırakıldığı anma törenine 30’dan fazla kişi katıldı.

2016 ve 2019 yıllarında ebeveynlerinin cenaze töreni için şirketi kullanan organizatör Karen Day şunları söyledi: “Ailem yakıldı ve külleri birlikte serpildi, bazıları mücevher olarak yapıldı, bazıları mezarlıktaki gül bahçesine [dağıldı] ve bazıları evde küçük bir kavanoza kondu. İnsanların, bu küllerin başka birinin ailesine ait olup olmadığını, sanki benim ailemmiş gibi sevilip saygı duyulduğunu bilmelerini istiyorum.”

Polis aynı zamanda Ulusal Suç Teşkilatı (NCA) ile birlikte “saygılı bir şekilde kurtarılanların aslında insan külleri olup olmadığının belirlenmesi de dahil” soruşturma üzerinde çalıştığını söyledi.

Emniyet Müdürü Yardımcısı Thom McLoughlin, ailelerin “anlaşılır derecede perişan” olduğunu, uzman bir ekibin ise küllerin insan olup olmadığını belirlemek için çalıştığını söyledi.

Memurlar, 6 Mart’ta “ölen kişilerin bu tesislerde depolanması, yönetimi ve süreçleriyle ilgili” endişelere ilişkin bir rapor aldıktan sonra, Legacy Bağımsız Cenaze Direktörlerinin üç bölgesini kordon altına almıştı.

Polis şef yardımcısı yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Majestelerinin Adli Tıp Uzmanı ile ortaklaşa çalışarak, resmi kimlik prosedürleri devam ederken, ölen 35 kişinin tüm aileleriyle temasa geçtiğimize inandığımızı doğrulayabilirim.