İngiliz Bakan Seçim Sonrası Cinsiyeti Biyolojik Olarak Tanımlama Sözü Verdi

İngiltere’de yaklaşan genel seçimler öncesi, cinsiyet kimliği konusundaki tartışmalar alevlendi. Devlet Bakanı Kemi Badenoch, Muhafazakar Parti’nin seçimleri kazanması halinde cinsiyet tanımının biyolojik temellere dayandırılacağını belirtti. Bakan Badenoch, “Sadece farklı bir kıyafet giymek sizi transseksüel yapmaz,” diyerek bu konudaki duruşunu netleştirdi.

Başbakan Rishi Sunak’ın iki hafta önce erken seçim çağrısında bulunmasının ardından, Muhafazakar Parti seçim hazırlıklarını hızlandırdı. Parti, cinsiyete dayalı alanların kullanımı konusunda biyolojik cinsiyet kriterini esas alacak bir yasa değişikliği sözü verdi. Sağcı medya organlarında yoğun tartışmalara yol açan bu hamle, Birleşik Krallık Reform Partisi’nin de desteğini çekme tehditleriyle karşı karşıya.

Başbakanın Seçim Vaatleri

Başbakan Sunak, seçim kampanyası çerçevesinde 18 yaşındakiler için vatandaşlık hizmetini geri getirmeyi ve emeklilerin gelirlerini daha fazla koruma altına almayı planladığını açıkladı. Ayrıca, düzensiz göç ve güvenlik konularında daha sert önlemler almayı hedeflediğini duyurdu.

Bakan Badenoch’un Açıklamaları

Kemi Badenoch, LBC radyosuna verdiği demeçte cinsiyet kimliği konusundaki duruşunu şu sözlerle ifade etti: “İnsanların mahremiyet ve haysiyete sahip olmasını istiyoruz. Bu, savunmasız olanları korumakla ilgili, transların mahremiyet ve onur sahibi olmasını engellemekle ilgili değil.” Bakan ayrıca üniseks tuvaletlerin ve biyolojik cinsiyet temeline dayanan ayrı alanların olması gerektiğini savundu.

Muhalefetin Tepkisi

BBC radyosunun sorusu üzerine, Badenoch, insanların biyolojik cinsiyetlerini kanıtlamak için hangi evrakları hazırlamaları gerektiği konusunda net bir açıklama yapmadı. Anketler, 4 Temmuz’da yapılacak seçimlerde büyük bir zafer kazanacağını öngördüğü muhalefetteki İşçi Partisi, Muhafazakar Parti’yi dikkatleri asıl konulardan başka yerlere çekmek için kültür savaşını körüklemekle suçladı. Liberal Demokratların Başkan Yardımcısı Daisy Cooper ise hükümeti birçok konuda başarısız bulduğunu ve kültür savaşlarını körüklemeye çalışmakla eleştirdi.