İngiltere’nin Yoksul Ailelerinin Üçte İkisi Çocuk Bakımı Hizmetinden Mahrum Kalıyor

Kamu Politikası Araştırmaları Enstitüsü (IPPR) ve Save the Children tarafından yapılan bir rapora göre, İngiltere’nin en yoksul ailelerinin üçte ikisi çocuk bakım hizmetlerinden yararlanamıyor. Raporda, kaliteli ve uygun fiyatlı çocuk bakımına erişimin ekonomik duruma bağlı olduğu vurgulanıyor. En düşük gelir grubundaki ebeveynlerin sadece %36’sı resmi çocuk bakımından faydalanabilirken, bu oran en yüksek gelir grubunda %73’e ulaşıyor.

Meslek grupları arasında da belirgin farklar bulunuyor. Profesyonel işlerde çalışan ebeveynlerin büyük çoğunluğu çocuk bakım hizmetlerinden yararlanabilirken, temizlik ve bakım gibi düşük ücretli işlerde çalışanların yarısından azı bu hizmete erişim sağlayabiliyor. Raporda, özellikle ücretsiz çocuk bakım haklarının yaygınlaştırılması planlarının, yoksul ailelerin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabileceği belirtiliyor.

Bölgesel Erişim Sorunları

Rapora göre, yoksun bölgelerde çocuk bakımı olanakları hem sayıca az hem de daha düşük kalitede. En yoksul bölgelerde çocuk başına %32 daha az yer mevcutken, “iyi” derecelendirilmiş bakım merkezlerinin sayısı %25 daha az. Kırsal alanlarda da şehir merkezlerine kıyasla %31 daha az bakım yeri bulunuyor.

Çözüm Önerileri

Araştırmacılar, çocuk bakımına erişimi artırmak için bir dizi politika önerisinde bulunuyor. Bunlar arasında, kâr amacı gütmeyen kreşlerin kurulması, çocuk bakıcılarına düzenli ödeme yapılması ve yoksun bölgelere daha fazla fon sağlanması yer alıyor. Ayrıca, okul tabanlı kreşlerin genişletilmesi ve SEND (özel eğitim ihtiyaçları ve engellilik) finansman sisteminin reformu öneriliyor.

Uzman Görüşleri

IPPR’den Jodie Reed, “Mevcut çocuk bakımı reformları olumlu olsa da, hükümetin uygulamada farklı bir yaklaşım geliştirmemesi durumunda yoksul ailelerin kaliteli hizmetlere erişim fırsatını kaçırabileceği” uyarısında bulundu. Save the Children’dan Ruth Talbot ise, SEND çocuklarına yönelik odaklanmanın ve kâr amacı gütmeyen bakım vakıflarının önemine dikkat çekerek, bu önlemlerin sosyal eşitliği artıracağını ifade etti.