Just Stop Oil Protestocularına Verilen Uzun Hapis Cezaları Tartışma Yarattı

Just Stop Oil (JSO) iklim hareketinin beş destekçisine verilen uzun süreli hapis cezaları, İngiltere’de büyük bir tartışma başlattı. Londra’nın Southwark Crown Mahkemesi’nde verilen karar, Roger Hallam’a beş yıl, diğer dört protestocuya ise dört yıl hapis cezası verilmesini içeriyor. Bu cezaların, İngiltere’de şiddet içermeyen protestolara verilen en uzun süreli hapis cezaları olduğu belirtiliyor.

Roger Hallam ve diğer protestocuların aldığı cezalar, özellikle iklim krizi konusunda harekete geçilmesini savunan kişilere yönelik sert bir yanıt olarak değerlendiriliyor. Bu cezalar, çoğu kişi tarafından ağır ve diğer suçlarla karşılaştırıldığında çarpıcı bulunuyor. Özellikle sosyal medyada, şiddet suçları için ortalama cezanın 1,7 yıl ve soygun için dört yıl olduğu belirtilerek, JSO aktivistlerine verilen cezaların yüksekliği vurgulanıyor.

Şiddet İçermeyen Protestolara Verilen Cezaların Artışı

İnsan hakları avukatı Adam Wagner, şiddet içermeyen ancak yıkıcı eylemler için verilen cezaların hızla arttığını belirtti. Şiddet içermeyen protestolara verilen uzun süreli hapis cezalarının demokratik toplumlarda kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. Mart ayında bir kadına verilen altı aylık ertelenmiş cezanın, protestoculara verilen uzun süreli cezalarla karşılaştırıldığında adil olup olmadığı sorgulanıyor.

Cezalandırma ve Mahkemeler Yasası’ndaki (PCSCA) Düzenlemeler

JSO protestocuları, yeni yürürlüğe giren ve kamu düzenini bozma suçunu kapsayan tartışmalı PCSCA’nın 78. maddesi uyarınca suçlu bulundu. Bu yasa, en fazla 10 yıl hapis cezası öngörüyor, ancak daha önceki yüksek cezalar genellikle üç yıl ve iki yıl yedi ay civarındaydı. Yargıç Christopher Hehir, Hallam ve diğer sanıklar için 10 yıllık cezanın uygulanabileceğini, ancak yalnızca meydana gelen zararın değil, aynı zamanda niyetlenen zararın da göz önünde bulundurulduğunu ifade etti.

Verilen Cezaların Karşılaştırılması

Avukat Rabah Kherbane, yeni yasal düzenlemenin çevre protestocularına karşı şevkle uygulandığını belirtti. Genel hukukta kamu düzenini bozma suçunun genellikle önemli çevre suçlarını kovuşturmak için kullanıldığını, ancak şimdi bu suçların çevre protestocularına karşı da kullanıldığını vurguladı.

Gözler Başbakanın PCSCA’daki Değişiklik Çabalarına Çevrildi

Şimdi tüm gözler, Başbakan’ın PCSCA’daki düzenlemeleri değiştirip değiştirmeyeceği üzerinde. Bu cezaların ve yasaların, toplumsal ve hukuki etkilerinin nasıl şekilleneceği merak konusu.

Bu gelişmeler, hem kamuoyunda hem de hukuk çevrelerinde geniş yankılar uyandırırken, protesto hakları ve cezaların adil olup olmadığı konusundaki tartışmalar sürüyor.