Londra Yunus Emre Enstitüsü’nde ”12 Kafede Avrupa Tarihi” Etkinliği

Londra Yunus Emre Enstitüsü, 5 Haziran’da tarihi bir keşif ve kültürel kutlama etkinliğine ev sahipliği yaptı. Gazeteci Monica Porter, “12 Kafede Avrupa Tarihi” adlı kitabını heyecanlı bir dinleyici kitlesine sundu. Etkinlik, kafelerin yalnızca dinlenme yerleri değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal etkileşim platformları olduğunu gözler önüne serdi.

Monica Porter, Avrupa’nın zengin kahve evleri tarihini detaylandıran aydınlatıcı bir konuşma yaptı. Kafelerin basit işletmelerden kültürel ve siyasi hareketlerde önemli roller oynayan sosyal arenalara nasıl evrildiğini anlattı. Konuşmasında kahve kültürünün İstanbul’daki kökenlerinden bahseden Porter, ilk kahvehanelerin zenginliği ve Paris’teki Café Procope’un önemi üzerinde durdu. Ayrıca, Londra’da farklı mesleklere hitap eden benzersiz kahvehane nişlerine ve Oxford’un kahve sahnesinin tarihsel önemine de değindi. Porter, kitabından yaptığı okumalarla dinleyicileri büyüledi, Aydınlanma döneminde entelektüel tartışmalara ev sahipliği yapan ve devrimci fikirleri teşvik eden bu mekanların toplum üzerindeki etkilerini anlattı.

Phillip Bergson’un Moderatörlüğünde Derinlemesine Tartışma

Etkinliğin moderatörlüğünü İngiltere Eleştirmenler Birliği Üyesi ve BBC Yayıncısı Phillip Bergson üstlendi. Oxford mezunu olan Bergson, Monica Porter’ın kitabından Oxford’un tarihi kafeleri hakkında bir bölüm okuyarak etkinliği zenginleştirdi. Kafelere dair anıları, kendi üniversite yıllarıyla iç içe geçerek tartışmaya nostalji ve özgünlük kattı. Bergson, kafeleri yalnızca kahve içilen yerler olarak değil, fikirlerin ve yeniliklerin de paylaşıldığı mekanlar olarak tanımladı. Bu kişisel dokunuş, katılımcılara Oxford’un kafe kültürü ve Avrupa tarihindeki önemine dair canlı bir tablo sundu.

İmza Günü ve Türk Kahvesi Gösterimi

Etkinliğin ardından düzenlenen imza günü, sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşti. Monica Porter, hevesli okuyucularla tek tek sohbet ederek kitaplarını imzaladı ve kişisel anekdotlarını paylaştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Enstitü, Türk kahvesi hazırlama sanatını sergiledi. Katılımcılar, ince öğütülen kahve çekirdeklerinin dikkatlice demlenmesi ve köpüklü üst tabakanın oluşumu gibi incelikleri öğrendi. Türk atıştırmalıkları ve lokum çeşitleri ile eşleştirilen sert kahve, keyifli bir atmosfer yarattı.

Avrupa’nın Kafe Mirasının Kutlaması

Etkinlik, Avrupa’nın kafelerinin kalıcı mirasını kutlayan sürükleyici bir deneyimdi. Akademik bir tartışmanın ötesine geçerek, kültürel bir mirası yaşatmayı başardı. Etkinliği kaçıranlar, gelecekteki etkinlikler için Londra Yunus Emre Enstitüsü’nün web sitesini ziyaret edebilirler: yeelondon.org.uk.