Anket: İngiltere Halkının Geçmişiyle Gurur Duyma Oranında Belirgin Düşüş

Son dönemde gerçekleştirilen İngiliz Sosyal Tutumları anketine göre, İngiltere halkının tarihiyle gurur duyma oranında son on yılda belirgin bir düşüş yaşandı. Bu sonuç, tarihçi Prof. Alan Lester tarafından olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi. Lester, halkın “istila, sömürü ve işgal” yerine İngiltere’nin sanatsal başarılarına daha fazla değer vermeye başladığını söyledi.

Anket, İngiliz halkının sanat ve spor başarıları ile gurur duymaya devam ettiğini gösterirken, tarihe olan bakış açısında belirgin bir değişim olduğunu ortaya koydu. Özellikle, İngiltere’nin sömürge geçmişine yönelik eleştirilerin arttığı ve insanların bu konuda daha bilinçli hale geldiği vurgulandı. Lester, bu durumun “geçmişin karmaşıklığının daha iyi anlaşıldığını ve halkın geçmişi daha eleştirel değerlendirdiğini” belirtti.

Tarihi Değişim ve Black Lives Matter Hareketi

Lester, bu bilinç değişikliğini büyük ölçüde Black Lives Matter hareketine ve İngiltere’nin değişen demografik yapısına bağladı. 2020’de George Floyd’un ölümüyle dünya genelinde yayılan ırkçılık karşıtı gösteriler, İngiltere’de de büyük yankı bulmuştu. Bu süreçte, köle tüccarlarına ait heykeller yıkıldı, sokak isimleri değiştirildi ve kurumlar köle ticaretiyle olan bağlarını yeniden değerlendirmek zorunda kaldı.

Lester, “Black Lives Matter, İngiltere’nin sömürge geçmişi ve ırkçılık konusunda daha derin bir farkındalık yarattı,” diyerek halkın tarihsel başarılar kadar, geçmişin karanlık yüzüne de odaklanmasının cesaret verici olduğunu söyledi.

Geçmişi Daha Seçici Bir Şekilde Değerlendirmek

Lester’a göre, İngiltere halkı geçmişi artık ikiye ayırıyor: “Gurur duyulan başarılar ve aşılması gereken hatalar.” Bu, halkın tarihin karmaşıklıklarına daha eleştirel yaklaştığını gösteriyor. Özellikle Shakespeare ve sanat başarılarına duyulan ilgi, “istila ve sömürgecilik” yerine daha pozitif değerlere odaklanıldığını gösteriyor.

İngiltere’nin Değişen Kimliği

Anketin sonuçları, İngiltere’nin etnik yapısındaki çeşitliliğin artmasıyla da ilişkilendirildi. Lester, Britanya tarafından köleleştirilmiş ya da sömürgeleştirilmiş halkların torunlarının, tarihe farklı bir bakış açısı kazandırdığına dikkat çekti. Aynı zamanda, İkinci Dünya Savaşı’nı deneyimleyen jenerasyonun azalmasıyla, tarihsel gurur duygusunun da azaldığını öne sürdü.

Brexit ve Siyasi Hayal Kırıklığı

Anket, İngiltere’nin siyasi sistemi ve ekonomik başarılarıyla gurur duyanların oranında da düşüş olduğunu gösterdi. Lester, bu durumu Brexit’in yol açtığı hayal kırıklığına bağladı. İngiliz halkının, Brexit sürecinin İngiliz kimliği ve uluslararası itibara zarar verdiği konusunda giderek daha fazla endişe duyduğunu belirtti.

“İnsanlar Brexit’in yarattığı hayal kırıklıkları ve sığınmacılara yönelik nefret söylemlerinden bıktılar,” diyen Lester, bu durumun halkın ülkesine olan güvenini sarstığını ifade etti.

Sonuç

İngiltere’nin tarihiyle gurur duyanların sayısındaki düşüş, halkın geçmişe daha eleştirel ve seçici yaklaşmaya başladığını gösteriyor. Bu durum, İngiltere’nin sömürgecilik ve sömürü geçmişiyle daha bilinçli bir hesaplaşma sürecine girdiğini ortaya koyuyor. Lester, halkın bu farkındalığının cesaret verici olduğunu belirterek, tarihin sadece başarılar üzerinden değil, hatalar üzerinden de değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.