İngiltere’de Gözetim Altındaki Sığınmacı Ölümlerinde Rekor Artış

İngiltere’de Gözetim Altındaki Sığınmacı Ölümlerinde Rekor Artış
The Guardian’ın elde ettiği verilere göre, İngiltere’de İçişleri Bakanlığı tarafından sağlanan konaklamalarda 2024 yılında 51 sığınmacı yaşamını yitirdi. Bu sayı, bir önceki yılın verilerine kıyasla 11 kişi daha fazla olurken, 2019’da yalnızca dört kişinin hayatını kaybettiği göz önüne alındığında 12 katlık bir artış yaşandığı görülüyor.
Başlangıçta, İçişleri Bakanlığı resmi kayıtlarda sadece 30 kişinin öldüğünü açıkladı. Ancak daha sonra gerçek sayının 51 olduğu ortaya çıkınca bakanlık hata yaptığını kabul ederek özür dilemek zorunda kaldı. Bu durum, yetkililerin sığınmacıların yaşam koşullarını yeterince denetleyip denetlemediği konusunda ciddi soru işaretleri yarattı.
Bazı Ölümler Fark Edilmedi
Hayatını kaybedenler arasında Mart 2024’te konakladığı evde bir ay boyunca fark edilmeden ölü kaldığı belirtilen İranlı bir sığınmacı da bulunuyor. Çürüyen bedeni, konuttaki kötü kokular nedeniyle fark edilene kadar odasında kimse tarafından bilinmeden kalmıştı.
İntihar ve Şüpheli Ölümler Artıyor
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılında ölen 30 kişinin dokuzu şüpheli intihar olarak kaydedildi. Bunun dışında birçok ölümün nedeni belirsizliğini korurken, sadece sekiz kişinin doğal sebeplerle öldüğü kesinleşti. Ayrıca ölenlerden 12’sinin genç yaşta olduğu ve 11’inin ölüm tarihinin bile bilinmediği ortaya çıktı.
Sivil Toplum Kuruluşları Acil Şeffaflık Talep Ediyor
İnsan hakları örgütleri, İçişleri Bakanlığı’ndan bu ölümlerle ilgili daha fazla bilgi paylaşmasını ve şeffaflık sağlamasını talep ediyor. Humans for Rights Network temsilcisi Maddie Harris, “Bakanlık, tam olarak kaç kişinin öldüğünü açıklamalıdır. Bu bilgiler, proaktif bir şekilde kamuoyuna sunulmalıdır” diyerek çağrıda bulundu.
Yetkililer Soruşturma Yürüttüğünü Savunuyor
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, tüm ölümlerin polis ve ilgili yasal makamlarca incelendiğini ve hizmet sağlayıcıların düzenli sağlık kontrolleri yapmasının zorunlu olduğunu belirtiyor. Ancak artan ölüm oranları ve eksik kayıtlar, hükümetin bu konudaki sorumluluğunu daha fazla sorgulanır hale getiriyor.