İsrail’in Suriye’deki Tampon Bölgeyi İşgali Uluslararası Tepkilerle Karşılandı

İsrail ordusunun Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi ele geçirmesi, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle İngiltere, Almanya, Mısır, Irak, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkeler, bu adımı uluslararası hukuka aykırı olarak değerlendirdi ve sert tepkiler gösterdi.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in tampon bölgeyi ele geçirmesiyle ilgili, “Golan Tepeleri işgal altındaki topraklardır ve İsrail’in ilhakını tanımıyoruz” açıklamasını yaptı. İngiltere, İsrail’i uluslararası hukuka ve barış yükümlülüklerine bağlı kalmaya davet etti.

Almanya: Gerilimi Azaltma Çağrısı

Alman Hükümet Sözcüsü Christiane Hoffmann, gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek tüm tarafları gerilimi azaltmaya çağırdı. Almanya, Golan Tepeleri’nin Suriye’ye ait olduğunu ve İsrail’in işgaline yönelik eleştirilerini yineledi.

Mısır: Uluslararası Hukuka Aykırı

Mısır, İsrail’in tampon bölgeye girişini “Suriye topraklarının işgali” olarak nitelendirerek, bu adımın uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtti. Mısır Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu İsrail’in saldırgan politikalarına karşı harekete geçmeye çağırdı.

Irak ve Katar: İsrail’in Politikaları Kabul Edilemez

Irak ve Katar da İsrail’in tampon bölgeyi işgalini uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendirdi. Her iki ülke de İsrail’in bölgedeki fiili durum yaratma girişimlerine karşı uluslararası toplumu daha kararlı bir duruş sergilemeye davet etti.

Suudi Arabistan: Golan Tepeleri Suriye’ye Aittir

Suudi Arabistan, Golan Tepeleri’ni işgal edilmiş Suriye toprakları olarak nitelendirdi ve İsrail’in bölgedeki eylemlerini kınadı. Ülke, uluslararası toplumu İsrail’in bölgedeki saldırgan tutumuna karşı harekete geçmeye çağırdı.

İsrail’in Golan Tepeleri’nde Devam Eden İşgali

İsrail, 1967’den bu yana Golan Tepeleri’ni işgal altında tutuyor. 1974’te yapılan anlaşma ile bölgedeki tampon sınırları belirlenmişti. İsrail, tampon bölgeye girişin “geçici” olduğunu iddia etse de uluslararası toplum bu durumu bölgede daha fazla gerilim yaratacak bir adım olarak değerlendiriyor.